Sinop Çevre Dostları Derneği’nden Bakır Çıkartma İhalelerine Tepki
Haber: Mustafa Usta
(SİNOP) – Sinop Çevre Dostları Derneği Başkanı Hale Oğuz, “Şimdi siz bir çırpıda Boyabat‘ta bir bakır çıkaracağız diye ayrıştırma işlemleri sırasında doğaya, toprağa, suya zarar vereceksiniz, kirleteceksiniz, ormanı yok edeceksiniz. Hele Gökırmak ve Kızılırmak kirlendiğinde ne Boyabat‘ın pirinci ne Bafra’nın sebzesi ne de meyvesi. Ne yiyip ne içeceğiz? Sadece Sinop Boyabat‘ta değil, bütün yöreler Bafra Ovası’nın meyvesini, sebzesini alıyor. Ben çocukluğumdan beri Boyabat pirinci yiyorum. Bunu kaybedeceğiz” diye konuştu.
Sinop Çevre Dostları Derneği Başkanı Hale Oğuz, Sinop’un Boyabat ilçesi Karaburun bölgesindeki bakır zenginleştirme tesislerinin çevreye ve insanlara vereceği zararlar hakkında açıklamalarda bulundu. Sinop Çevre Dostları Derneği Başkanı Hale Oğuz, şöyle konuştu:
“Böyle bir ihalenin olduğunu duyduğumuzda zaten uykularımız kaçtı çünkü ülkemizde yaşanmış örnekleri biliyoruz. Yıllardır Kaz Dağlarında yapılan tahribatı ki, orası mitolojik bir dağ, Bin Pınarlı İda Dağı. Yani, suları bol, endemik bitkileri bol, orman örtüsü zengin bir dağ olmasına rağmen Kaz Dağları maalesef darma duman edildi. Bunun gibi bir çok örnek var ama en çok duyduğumuz Erzincan İliç. Yaşananları kim unutabilecek? Bir de orada siyanüre karışmış toprak aktı, işçiler altında zehirlendiler, ezildiler. Nasıl tarif edelim bu ölüm şeklini? O yöre yaşanmaz hale geldi. Muhtemelen Fırat Nehrine siyanür karıştı. Bir maden çıkartacağız diye bizi besleyen toprağı, yaşamımızı sağlayan suyu böyle talan etmek, yok etmek nasıl bir duygu, nasıl bir vicdan, nasıl bir yurtseverlik, nasıl bir vatanseverlik? Anlayamıyorum. Para her şey mi? Bu para yenilir mi, içilir mi? Kızılırmak havzası neolitik çağdan beri yani milattan önce 7 binden beri bizi besliyor. Burada yaşayan insanları besliyor. Milattan önce 3 binlerde Hitit Kızılırmak havzasından imparatorluk kuruyor. Çünkü, toprak bereketli ve su var. İnsan yaşamına uygun iklim koşulları da var. Bu Havza bütün Karadeniz’i besleyen havza. Düşünün, 5 bin yıldır ve bunun üzerine neolitiği de düşünürseniz 9 bin, 10 bin yıldır bizi besliyor.
“Bunun eksisi, artısı çok iyi düşünülmesi lazım”
Şimdi siz bir çırpıda Boyabat’ta bir bakır çıkaracağız diye ayrıştırma işlemleri sırasında doğaya, toprağa, suya zarar vereceksiniz, kirleteceksiniz, ormanı yok edeceksiniz. Hele Gökırmak ve Kızılırmak kirlendiğinde ne Boyabat’ın pirinci ne Bafra’nın sebzesi ne de meyvesi. Ne yiyip ne içeceğiz? Sadece Sinop Boyabat’ta değil. Bütün yöreler Bafra Ovası’nın meyvesini, sebzesini alıyor. Ben çocukluğumdan beri Boyabat pirinci yiyorum. Bunu kaybedeceğiz. Zaten Hanönü’nde bir madencilik yapılıyor. Oradaki Akarsu’da HES kanalında tarafsız laboratuvarlara tahlil yaptırılmış ve ne kadar kirli olduğu tespit edilmiş durumda. Orada da bulunduk. Orada da söyledim aynı şeyleri. Gökırmak, Kızılırmak gittiğinde bütün bölgemiz aç kalacak. Yani, toprağın altından çok daha kıymetli toprağın üstü. Yaşamımız oraya bağlı. Ben gerçekten anlamakta güçlük çekiyorum. Bunun eksisi, artısı çok iyi düşünülmesi lazım. Öyle vahşice al senin, dök saç böyle bir şey olabilir mi?”